turist etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
turist etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2012

Anket: Uçaktan inince aklınıza gelen ilk şey


Uzun süredir hayal ettiği tatilinde nihayet arzuladığı yere gelip, uçaktan indiğinizde ilk düşündüğünüz şey nedir?
Cevaplarınızı yorum olarak yazabilirsiniz :)

Belki de sadece turizm fanatiklerini ilgilendirecek bu sorunun cevabını Alman Holidaycheck.de sitesi aradı ve bu amaçla 2.000 turistin katılımıyla bir anket yaptı. Cevap, çoğumuzun hoşuna gitmeyecek türden.

Buna göre iniş sonrası turistin kafasındaki ilk soru (yüzde 34,5): “Nerede hemen bir sigara içebilirim?”

Anlaşılan yolcuların en az yüzde 34,5’i sigara tiryakisi olmakla beraber, saatler önce geldiği havalimanında ve uçak içinde sigara içemediğinden dolayı, önünde bekleyen uzun kuyrukta da sigara içemeyeceği bilinci, uçaktan kafasını meşgul eden en acil sorunu oluşturuyor.

Anlaşılan şu ki, uçaktan ‘inmek’ bile birçok turist için bir yarış halini almış. Tekerler tam durmadan bile koltuğunda ayağa kalkan yolcuları hepimiz hatırlarız. Uçak durduğunda yolcuların yüzde 29,6’sı, “nasıl uçaktan hemen inebilirim” sorusu kendilerine dert oluyor.

Bu cevabı verenlerin cinsiyetlere göre oranı belirtilmemiş ama uçak durduğunda yolcuların yüzde 24,2’sinin kafalarını “rahat bir tuvaleti nerde bulabilirim” sorusu meşgul ediyor.

“Gümrük’te sorun çıkar mı’ sorusunu ise ‘sadece’ yüzde 9,5’i merak ediyor ve ancak yüzde 2,2’si “nerede bir şeyler içebilirim/yiyebilirim” derdine düşüyor.

Şunu da belirtelim: 2.000 yolcudan 121’inin uçak iner inmez “Çok iyi, halen yaşıyorum” demesi, belki de uçuş korkusu yaşayanların toplumdaki oranına iyi bir ipucudur.

Bir dahaki sefer uçaktan inerken, panikleyen, kaba davranan, terleyen veya aşırı heyecanlı birini görürseniz, fazla kızmayın. Bu yolcu yüzde 80 ihtimalle ya sigara tiryakisi, ya acele tuvalet arıyor, ya uçak korkusu var, ya da o kişi sadece ‘siz’ değil.

21 Ocak 2012

Yıllardır tüm turistlerin ortak markası KODAK iflas ediyor

Fotoğrafçılık ve film sektörünün dev ismi Kodak, dijital çağa ayak uyduramadı ve iflas başvurusunda bulundu.

Kodak her ne kadar 35mm'lik film makaraları ile sinema yönünde çalışmalarına devam etse de, artık dijital çağın başladığı fotoğrafçılık ve film alanında gittikçe erimeye başladı.

Eleman çıkararak küçülmeye giden şirket kendini yenileyemedi ve artık son noktaya geldi. Kodak bu sabah iflas başvurusu yaptı.

Kodak fotoğrafı son kullanıcılarla tanıştıran firma olarak biliniyordu. 131 yıllık şirket ABD'nin iflas yasası Chaptetr 11 kapsamında koruma talebinde bulundu.

Kodak her ne kadar 35mm'lik film makaraları ile sinema yönünde çalışmalarına devam etse de, artık dijital çağın başladığı fotoğrafçılık ve film alanında gittikçe erimeye başladı.Kodak ABD'deki alt şirketleri için de aynı talebi yerine getirdi. Bu hamleyle Kodak yeniden organize olmaya çalışacak ve borçlularına ödemeleri yaparak yükümlerini karşılama çabası içinde olacak.

Tabi Kodak'ın bir de patent yönü var. Fotoğrafçılık ve video konusunda 131 yıllık tecrübesi ve buluşları olan firmanın çok değerli bir patent alt yapısı mevcut.

İşte Kodak'ın iflas etmemesi için bu patent alt yapısını satması ya da patent davaları açması öneriliyordu. Fakat Kodak'a borç veren firmalar bu hamlenin yeterli olmayacağını belirterek iflas için baskı yaptılar.

Baskılara dayanamayan Kodak ise iflas başvurusundan 950 milyon dolar kaynak alabilecek. Bakalım Kodak'ın durumu ve elindeki patentler ne olacak ?

6 Aralık 2011

Türk Çayını Kimse Böyle Anlatamaz



ABD'li yazar Katharine Branning'in yazdığı "Evet Bir Bardak Daha Çay İstiyorum" adlı kitabıyla ilgili yaptığı sunum, Türk çayına bakışınızı değiştirecek.

24 Şubat 2011

Tatilde sizde Rus turistlerden şikayetçi misiniz?

Uzun ve yorucu bir yılın ardından dinlenmek ve eğlenmek için gittiğiniz tatilinizde, konakladığınız otelde ki Rus turistlerden siz de şikayet ediyorsanız bu yazıyı okumalısınız.

Almanya merkezli Holidaycheck.de sitesi, Rusya’da 2007’de kurduğu ‘şubesi’ Holidaycheck.ru sitesinin yöneticisi Angelina Nikolaenko, hem tecrübeli bir turizmci hem de iyi bir gözlemci.

Yapılan anketlere göre özellikle Alman turistlerin otellerinde neden mümkünse hiç Rus turist görmek istemediklerini ve Almanların Rus turistler hakkında neyi en çok şikayet ettiklerini ortaya çıkaran Holidaycheck, Angelina Nikolaenko’ya başlıkları sordu:

Otel büfesinde tabaklarına, yiyemeyecekleri kadar ve abartılı şekilde gıdaları üst üste yığıyorlar ve çoğu atılıyor

Nikolaenko: Doğru. Bunu yapıyorlar. Özellikle Sovyetler dönemini ve yeni dönemin ilk yıllarını yaşayan Ruslar, uzun yıllar için market ve mutfaklarda çok az seçeneklerle yaşamaları ve yemek yapmaları gerekti. Otellerde gördüklerinin tam tersi yani. Bu yeni ve heyecan verici bir dönem. Üstelik Rusları tanımak gerekir. Yemek, bir statü sembolüdür. Eve misafir geldiğinde, masa eğrilene kadar yemekle doldurulmalı. Giydiğinden, saatinden, arabandan değil, akşam yemeğindeki seçeneklerden ölçülür zenginliğin ve misafirperverliğin. Ruslar evlerine döndüklerinde, otelin ve ülkenin özelliklerini iki cümleyle anlatırlar ama saatlerce, günlerce otelin büfesinden bahsederler. Bir de buna herşey dahil konsepti gereği, bütün yemeklerin önceden ödendiği gerçeğini eklerseniz, onları daha kolay anlarsınız.

Ruslar çok içki içiyor

Nikolaenko: Bu da doğru. Ama unutmayın ki, Ruslar, lokantaya gıda almak için gitmezler. Yemekten sonraki sohbet, daha sonraki eğlence ve en sonundaki dans etmek, giyinerek, hazırlanarak gittiğiniz akşam yemeğinin bir parçasıdır. Tabi bütün bu faaliyetlere alkollü içkilere refakat ediyor. Yani; hazırlanarak gelinen bir akşam yemeği, saatler süren bir birlikteliktir, saatler süren içki içmektir. Maalesef vatandaşlarım sınırlarını yanlış koyuyorlar. Yabancı yemek ve yabancı içki bir araya gelince, olan oluyor.

Animasyon programının çoğu Ruslara yönelik

Nikolaenko: Bu elbette otelin politikasıyla ilgili bir şey ama görüştüğüm otelciler şuna dikkat çekiyor: Animatörlerin davetine ve faaliyetlerine Ruslar çok daha fazla ve olumlu tepki veriyor. Dolayısıyla, olumlu tepki aldığınız yöne biraz daha eğliyorsunuz. Animatörlerin amacı, düzenledikleri aktivitelerin mümkün olduğu kadar çok kişinin katılmasıdır. Yani animasyon programlarının Ruslara daha çok eğilmesi, bütün turistlerin davranış farkından kaynaklanıyor, sadece otel, animatör ekibi veya Rus turistlerden kaynaklı değil.

Rus ve Almanlar bir gün otelde de dost olabilirler mi?

Nikolaenko: Henüz değil ama zaman içinde. Zira abartılı altın zincirler takan tipik Rus turistin imajı yavaş yavaş değişiyor. Eğitimli orta sınıf Rusların da yurtdışında tatil yapmasıyla birlikte görüntü değişmeye başladı. Holidaycheck sitemize gelen değerlendirmelerde, Rus turistler hakkındaki şikayetler giderek azalıyor, iki ülke turistleri arasındaki dostluklar kuruluyor.