pasaport etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pasaport etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Mayıs 2012

Karadenizlilerin Günahlar Şehri: Batum

Gürcistan’a kimlikle geçiş imkanı verilip geçiş ücreti de 1 TL olduğundan beri Karadenizliler cuma akşamı işten çıkıp Batum’a atıyor kapağı
Orası ışıl ışıl, kumarhaneler serbest, gece hayatı çok hareketli. Batum için kimileri “İlerde Kıbrıs olacak” diyor, Karadenizliler ise “günahlar şehri”

Özgürlük bahçesi mi? Günahlar şehri mi? - 1

MİRAÇ ZEYNEP ÖZKARTAL
FOTOĞRAFLAR: OZAN GÜZELCE

Türkiye’nin Batum Başkonsolosluğu’nda telefon çalıyor. Hafta sonu, gecenin bir vakti. Telefonda endişeli bir kadın sesi: “Bizim bey sizin orada mı?” Cuma akşam saatleri... Sarp Sınır Kapısı’nın önünde upuzun bir kuyruk var. Bizi Batum’a götüren Fuat, “Bir saat bekleriz” diyor. Kuyruktaki arabaların plakalarına bakıyorum: 53 (Rize), 61 (Trabzon), 08 (Artvin)...
Biraz hasbıhal edelim diye yanına sokulduğumuz hiç kimse eğlenceye gitmiyor nedense! Tıpkı memlekette herkesin belgesel seyrettiğini söylemesi gibiÖ “İş için gidiyorum” cümlesi var dillerde. Günlerden cuma, saat 21.00, iş... Peki.

Orada herkes özgür

Eğitim müfettişi Kadri Özşahin’in gerekçesi daha “içerden”: “Ben halamın kızını kaçırıp evlendim, ona saygımdan gitmem!”
Kadri Bey doğma büyüme Hopalı. Buraların yıllar içinde nasıl değiştiğini iyi biliyor:
“Ben ortaokulu, liseyi Hopa’da okudum. Bir hata yapınca ‘Evladım sen kimin oğlusun?’ derlerdi. 1989’da sınır açılınca Hopa’ya öyle bir insan profili geldi ki, alt üst olduk.”
1970’lerde buradakiler eğlenceye İstanbul’a giderlerken öyle bir zaman gelmiş ki, İstanbul’dakiler Hopa’ya “alem”e gelmeye başlamışlar. “Şimdi o hayatı Batum’a taşıdılar” diyor Kadri Bey, “Özeti budur.”
Niye?
“Bu bölgede eşini dinlemeyen erkek yoktur” diyor bıyık altından gülerek, “Burada herkes birbirini tanır. Kendiliğinden kontrol vardır. Ama orada herkes özgür, kimse kimseyi tanımaz”.
Biz sohbet ederken sıra ilerliyor. “Form alın” diyor Fuat. Kimlik gösterip giriş çıkış formu alıyoruz, 1 TL’ye.
Bunu kime göstereceğiz Fuat? Ağır Laz aksanıyla cevap vermeye koyuluyor: “Önce bizimçilare vereceğuz, sonra Gürcü’ye, sonra yine Gürcü’ye vereceğuz, sonra yine...” “Tamam Fuat, al bu formları, sende kalsın”.

Gonio’ya düştüysen yandın

Gürcistan
’a giriş tam da böyle oluyor. Kimlik, form göster, polisin elindeki bilgisayar kamerasına gülümse. Bizim taraf tamam. Aynı şey bir daha ve “Batum’a hoş geldiniz!”
Yaya giriyorsanız kısıtlama yok, araçlar ancak ayda dört kez girebiliyor. O da benzin yüzünden. Çünkü Batum’da benzinin litresi 2.25 Lari (yaklaşık 2.90 TL) ve herkes benzinini buradan alıyor. Hopa’daki ve Kemalpaşa’daki iki benzin istasyonu da bu yüzden iflas bayrağını çekmiş! Sınırdan Batum’un merkezine uzaklık 20 kilometre. Yaya girersem ortada kalırım sanmayın, tam girişte minibüsler ve taksiler bekliyor sizi. Yolda Fuat Batum’a yeni gelenlerin düştüğü tuzağı anlatıyor bize. Şehir merkezine gelmeden Gonio diye bir yerden geçiyorsunuz. Burası pek “nezih” bir mahalle sayılmaz; üçüncü sınıf pavyonlar, randevu evleri, moteller... Loş ışığı gören “Batum’a geldim” diye atıyormuş kendini buraya. Fuat’ın söylediğine göre bu bölgede 1500 hayat kadını çalışıyormuş.
Gonio’da duraklamadan doğrudan merkeze gidiyoruz. Burada iki ayrı hayat var. Biri tamamen turistik; her bina “janjanlı”. Havaalanı kontrol kulesinden tutun da devlet dairesine kadar!
Diğeri ise dökülen toplu konutlar, barakaya benzeyen evler, yoksulluğun ve yoksunluğun hemen kendini gösterdiği sokaklar...
Batum, Sovyet mirası geniş meydanlarından ve caddelerinden hemen sezilen; kapitalizme kendini tamamen teslim ettiği de birinci saniyede anlaşılan bir şehir. Dört bir yan inşaat, her birinin kapısından ünlü bir otel zincirinin adı yazıyor.




Kumarhanelerde hakim dil Türkçe. Tüm çalışanlar iş görecek kadar Türkçe konuşabiliyor.

Hakim dil Türkçe
Şu anda Türkiye’den gelenler için en revaçta olan yerler Sheraton, Radisson ve Intourist otelleri. Ki bu otellerin çoğu Türk işadamlarına ait. İlk durağımız Sheraton Peace Casino. Kapıda Gürcü aksanlı bir Türkçeyle karşılaşıyoruz: “Merhaba, ilk kez geliyorsunuz?” Evet, ilk kez... Yine kimlik gösterme ve kameraya gülümseme seansı yaşıyoruz. Giriş ücreti yok. Kamera, fotoğraf makinesi yasak!
Herhangi bir beş yıldızlı otel kumarhanesi gibi; rulet, blackjack, poker masaları ve slot makineleri...
Şöyle bir bakınca anlıyoruz ki içerideki herkes Türkiye’den gelmiş. Zaten Gürcü krupiyeler ve garsonlar dahil, hakim dil Türkçe. Hemen bir tepsi uzanıyor burnuma, içki dolu. Yemek, içmek bedava. Cebinizde 10 dolar da olsa, burada bir gece geçer rahatlıkla.
Karı koca
gelenler de var, yalnız gelen erkekler de. Rizeli gemici Hasan Bey her hafta geldiğini anlatıyor. Ama büyük paralarla oynamıyor, “eğlencesine”.

Aşk uğruna kumar

Asıl dert bir başkasında. Rulet masasına yapışmış, neredeyse her numaraya marka koyan birinde. Trabzonlu, adını söylemiyor. “Şu an 2 bin TL içerdeyim” diyor fısıldayarak. Ama derdi paradan büyük. Bu kumarhanede çalışan bir kıza aşık olmuş, onun uğruna her hafta geliyormuş. “Bazen bin TL kazanıyor, bazen 3 bin TL kaybediyorum”.
Tam bu sırada hikayenin kahramanı güzeller güzeli bir kız geliyor masaya. Bizimki elini tutuyor kızın, “Yaktın beni” diyor. Kıkırdıyor adının Nura olduğunu öğrendiğim kız.
Sheraton’dan çıkıp Radisson’a giriyoruz. Görüntü benzer: Tepsilerde viskiler, rakılar, elma dilimleri, kenarda açık büfe...
Kumarhane yetkilisi olduğu takım elbisesinden belli olan birinin telefonda ettiği şu cümle kalıyor bana Radisson’dan: “175 bin kaybetti, hala devam ediyor”. O 175 binin hangi para birimi olduğunu sormaya yüreğim elvermiyor.

Kahvenin lüks hali

Ertesi akşam yine dökülüyoruz yollara. Sınırda cumartesi bir başka. Bu kez bir buçuk saatte ancak geçiyoruz. Bu kez durağımız SSCB zamanından kalan Intourist Oteli. Bir başka ülkede olduğumuza bin şahit gerek. Lobideki televizyonda Show TV açık, ‘Eve Düşen Yıldırım’ izleniyor. Kumarhanedeki ekranda ise Star açık. Bayern Münih-Chelsea Şampiyonlar Ligi finali oynuyorlar.
Ola ki gelenler yabancılık çekmesin diye meyve suları Dimes, biralar Efes, peçeteler Selpak, kahveler Kurukahveci Mehmet Efendi. Rakı kısmına hiç girmeyeyim.
Zaten kapalı yerlerde sigara serbest; içerideki ortam herhangi bir kahvehanenin bir tık lüksü, içkilisi görünümünde.
Elde iskambil, ağızda sigara, rakı yanı ince belli bardakta çaylar ve servis yapan uzun bacaklı, akça pakça kızlar.
Maç, son dakikalarında hareketlenince ekrana yaklaşıyorum. Arkamdan bir ses: “Ha bu ne maçidur da?”
Maç bitince aşağıya, Intourist’in diskosuna iniyoruz. Adı Discorium; giriş kadınlara bedava, erkeklere 10 lari.

Diskoda Serdar Ortaç

İçerideki görüntüyü özetlersek: Kırmızı ışık altında masalar; ortada koca bir pist, barda bekleşen devasa topuklu genç kızlar ve kenarda onları süzen erkek grupları. Ve tamamen “dım tıs” müzik.
Saat sabahın 2’si ama henüz ortam ısınmamış. Üzerinde “rezerve” notu olan masaların yarısı boş. Zaman geçtikçe masalar doluyor; “şişede durduğu gibi durmadığını” hatırlatan dans figürleri başlıyor. Tam çıkarken hoparlörlerden bangır bangır tanıdık bir ses geliyor: “Kafamda deli sorular / Kolayca sevemiyorum”. Tabii ki Serdar Ortaç!
Etrafıma bakınca Hopalı Selçuk’un söyledikleri geliyor aklıma: “Gençler hadi neyse de, en çok yaşlı adamlar çarpıldı burada. Emekli maaşlarını kızlara kaptırdılar. Zaten kızlar kimin maaşı ne zaman ödenir bilir, ona göre ararlar. Bizim orada bir amca var, kızlara ’40 yıl önce neredeydiniz?’ deyip duruyor”.
40 yıl önce onlar çok başka bir hayat yaşıyorlardı, bugün çok başka. Ama Batum’un hali gösteriyor ki 5 yıl sonra daha da değişecek buralar.
Herkesin ortak görüşü, “Türkleri sevmiyorlar, 2 seneye kalmaz vize koyarlar”. Bunda bu topraklarda sık görülen “Bizimle kalkınır sonra bizi tanımazlar” ruh hali de var elbet. Ama Selçuk’un söylediği de yalan değil: “Hem kaba davranıyoruz onlara, hem de kadınlarına başka gözle bakıyoruz. Niye sevsinler bizi?”


Batum’daki lüks otellerin önlerinde park halindeki otomobillerin çoğunun plakası 53, 61, 08’le başlıyor.

 
Hopa’nın havaalanı başka bir ülkede!
THY’nin uçuşu bir miktar tuhaf. Batum-Hopa uçuşu olarak geçiyor, Artvin’e gitmek için de aynı hattı kullanıyorsunuz. İstanbul’dan Dış Hatlar’dan ama pasaportla değil nüfus cüzdanıyla geçtik. İnişimiz Batum Havaalanı’naydı. Pasaport kuyruğunu pas geçip üzerinde “Hopa Yolcuları Bekleme Salonu” yazan kapıdan girdik. Dışarıda bizi bekleyen Havaş otobüsüne doğru meyletmiştik ki biri Türkçe bağırdı: “İçeri girin!” Sebep? “Sayacaklar sizi”. Efendim? “Otobüse sayıyla alınacaksınız”. Sizi bize sayıyla verdiler diyor yani.
Bu işlem bittikten sonra otobüse yerleştik ve resmi olarak giriş yapmadığımız bir ülkenin yollarında seyahate başladık.
Sarp sınır kapısına giden yol yemyeşil; incir ağaçları, asmalar, çamlar... Kiril alfabesiyle yazılı tabelaların arasından birden Türkçe “Hemşinlilerin Yeri” beliriyor, o bitiyor “Döviz TL” yazıları başlıyor.

Cepten kontrolü

HAVAŞ, sınır kapısından hiç duraklamadan geçiyor. Öyle ya, biz Gürcistan’a girmedik ki işlem yapalım. Türkiye tarafına gelince otobüse bir polis biniyor, kimlik kontrolüne başlıyor. Yöntem şu: Kimliğimizi alıyor, kulağıyla omzu arasına sıkıştırdığı cep telefonuna vatandaşlık numaramızı söylüyor, karşı taraftan onay alıyor.
Yaklaşık 20 dakikalık bir yolculuktan sonra üzerinde Batum Hopa Terminali yazan, adı terminal kendi otobüs durağı bir yere varıyoruz.
Dönüş iyiden iyiye tuhaf. THY’nin sitesinde uçuş saati Batum uçuşuna bakarsanız 17.00, Hopa uçuşuna bakarsanız 14.00 görünüyor. İkisi aynı uçuş, aradaki saat farkı da bir; e geri kalan iki saat nereye gitti?
Meğerse 14.00 Hopa’dan kalkan otobüsün saati, 17.00 ise uçağın. Bizim kafamız epey karıştı, sizinki karışmasın.


Kaynak: Milliyet

27 Ocak 2012

E-pasaport çipleri ihalesi 'güvensiz' Fransız şirketinin

Fransa Senatosu'nun, inkâr yasasını kabul etmesinin ardından Türkiye'nin tavrı merak edilirken, en stratejik ihalelerden biri Fransız devlet şirketine verildi.

Süreç sessiz sedasız devam ederken, sözleşmenin önümüzdeki günlerde imzalanacağı öğrenildi. Fransız Ulusal Meclisi ile Cumhurbaşkanlığı'nın da ana hissedar olduğu Gemalto şirketinin e-pasaport çipleri için geliştirdiği sistemin güvenilir olmadığı, ABD'de yapılan uluslararası bir konferansta ispatlanmıştı.

Zaman'ın haberine göre söz konusu ihaleyle ilgili süreç şöyle gelişti: Elektronik pasaport projesinin yürütülmesinde iki adım bulunuyor. Bunlardan ilki boş pasaport kitapçıklarının üretilmesi, diğeri bu kitapçıkların pasaport haline getirilmesi, kişi bilgilerinin ve fotoğraflarının girilmesi. Kitapçıkların üretilmesi aşaması, arka kapaklara çip (yonga) yerleştirilmesini de içerdiği için stratejik öneme sahip. Bu işlem, Darphane Genel Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla yapılıyor. Üretimi, 2005 yılından bugüne kadar Malezya firması IRIS ile Türk ortağı Kunt sağlıyordu. 22 Aralık 2011 tarihinde yeni ihale açıldı. 12 Ocak 2012'de açıklanan sonuçlara göre, 5 teklif arasından Fransız Gemalto firması birinci oldu. İhale sonuçlarına itirazların ardından değişiklik olmazsa sözleşme imzalanacak. Firma, 5 milyon adet çipli kapak üretimi karşılığında yaklaşık 7,7 milyon Euro alacak.

Teknik şartnamede, önerilecek çipin dışarıdan müdahaleye karşı koruma sağlaması (hack edilememesi) isteniyor. Fakat Gemalto'nun önerdiği proje, bu şartı taşımıyor. İhaleyi kazanan firma, 'Infineon SLE 66 serisi' çip teklif etti. Bu çipin güvenlik zaafı olduğu 2010 yılında ortaya konuldu. Çipin şifresinin kırıldığı açıklandı. İki ihaleden birincisi, kitapçıkların üretimi safhasıyla ilgili, diğeri ise pasaportların kişiselleştirilmesiyle. Satın alma işlemi ile yetkili olan Dışişleri Bakanlığı, sistemi herhangi bir ihale mevzuatına tabi olmadan doğrudan teklif yoluyla yine Fransız Gemalto firması ile ilişkili Türk şirketi Proline'a verdi. Proline, Gemalto'nun yazılımlarını kullanıyor. Gemalto, ilginç bağlantıları ile dikkat çeken bir şirket. Ana hissedarı Fond Strategique d'Investissement (FSI) isimli bir kamu kuruluşu. 160 milyon Euro'luk yüzde 8,4'lük 'bir numaralı' hissenin sahibi. FSI'nın hisselerinin yüzde 51'i, 'inkâr yasasını' onaylayan Fransız Ulusal Meclisi'nin kontrolü altındaki kamu bankası CDC'nin. Geriye kalan yüzde 49 ise direkt Fransa Cumhurbaşkanlığı'nın kontrolünde. Avrupa'nın değişik ülkelerinde halka açık işlem gören şirketin web sitesinde, bu bilgiler açık olarak yer alıyor. Aynı şekilde Gemalto firmasının 2010 yılı faaliyet kitapçığında da bu bilgileri doğrulayan veriler yer alıyor.

4 Ocak 2012

iPad'ini pasaport olarak kullandı

Kanada vatandaşı Martin Reisch, pasaportu olmaksızın, iPad'ına kopyaladığı belgeleri kullanarak ABD sınırını geçmeyi başardığını söylüyor.


Montreal kentinde yaşayan Reisch'ın anlattığına göre olay tam ABD sınırına geldiğinde, pasaportunun yanında olmadığı anlaması üzerine yaşandı.

Reisch, gümrükteki yetkililere Noel hediyeleri teslim etmek üzere Vermont kentine gitmekte olduğunu anlattı.

33 yaşındaki Kanadalı, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada "Şansımı deneyeyim dedim. Görevli, iPad'imi alıp gümrük kulübesine götürdü, beş ya da altı dakika oradaydı ama hiç bitmeyecekmiş gibi geldi. Geri döndüğünde uzunca durakladı, ardından Noel'imi kutladı." dedi.

Martin Reisch, görevlinin kendisi için bir istisna yaptığının da farkında olduğunu söyledi. Reisch, hem görevliye anlattıklarının hem de yanında bulunan ehliyetinin sınırı geçmesini kolaylaştırdığına inandığını anlattı.

Ertesi gün Kanada'ya geri dönen Reisch, ayrıca ileride pasaportunu asla unutmayacağını söylese de günün birinde taranmış kimlik belgeleriyle sınırı geçmenin olağan bir hal almasını umduğunu ekledi.

Amerikalı yetkililer, Reisch'in açıklaması üzerine bir yorumda bulunmadı.
2009 yılından bu yana Kanadalıların ABD sınırını geçmesi için ehliyet göstermesi yeterli gelmiyor.

Kanada vatandaşları ABD sınırını karadan ancak pasaport, geliştirilmiş ehliyet ya da Nexus adı verilen kimlikle geçebiliyor.

kaynak: BBC

16 Nisan 2011

Rusya vizesi kaldırıldı

Rusya Vizesi

Uzun zamandır gündemde olan Türkiye-Rusya arasındaki “Vize Muafiyeti” ve “Geri Kabul Anlaşması” bu gece (16 Nisan 2011) 00.00 itibari ile uygulamaya kondu.

Rusya’dan Türkiye’ye gelenler, uygulamadan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Vizelerin kalkması çok iyi oldu” şeklinde konuştular.

“Vize Muafiyeti Anlaşması” ve “Geri Kabul Anlaşması” nın uygulamaya konmasının ardından Rusya ile süreli ziyaretlerde vizeler karşılıklı olarak kaldırıldı. 1 ay süre ile Rus ve Türk vatandaşlar vizesiz ziyarette bulunabilecek.

Vizenin kaldırılmasının ardından Rusya’dan ilk uçak saat 01.05’de Atatürk Havalimanı’ na indi. Türkiye’ye gelen Ruslar vizelerin kaldırılmasından sonra duydukları memnuniyeti dile getirdi.

İki ülkenin stratejik ortaklık perspektifinde ilerlemesini sağlayacak uygulama, toplam 100 milyar dolar ticaret hedefinin yakalanmasına katkı sağlayacak. Turizm sektöründe hummalı çalışmalara neden olan düzenleme, kısa süreli iş ziyaretleri ve fuar katılımları açısından da büyük kolaylıklar getirecek.

HemenVize.com

27 Ocak 2011

Almanya'dan Türkiye'ye vize müjdesi

Almanya'dan Türkiye'ye iyi haber var. Hanover mahkemesi, Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde, 3 ay boyunca vizesiz bulunması yönündeki kararı uyguladı.

Bir Türk vatandaşının vizesiz olduğu için sınır dışı edilmesini engelledi. Karar emsal niteliğinde. ‘Türkler AB üyesi ülkeye 3 aya kadar vizesiz girebilir, bu suç sayılmaz.’

Karar bu yönde ve artık uygulamada. Bir Türkün Almanya'dan sınırdışı edilmesine mahkeme engel oldu. Dava, Almanya'nın Hanover kentinde görüldü.

Adı açıklanmayan 26 yaşındaki Türk vatandaşı, Almanya'ya vizesiz olarak girme suçundan 28 Kasım 2010 tutuklandı, sınır dışı edilmek isteniyordu.

Ama, Hannover Sulh Mahkemesi, Türk vatandaşını serbest bıraktı. Emsal teşkil edecek kararda, Avrupa Adalet Divanı'nın daha önce almış olduğu "Soysal kararını" onayladı.

Bu karar, turist olarak Almanya'ya gelen Türk vatandaşlarının vize almadan 3 ay boyunca ülkede kalabileceği yönünde.

Hanover mahkemesi ayrıca, söz konusu Türk vatandaşının hizmet alım ve sunumu konusunda ayrım yapılamayacağı yönündeki savunmasını da doğru buldu.

Türk vatandaşının mahkeme masraflarının da Alman hükümeti tarafından karşılanmasına karar verdi. Türk yetkililer karardan memnun, "Almanya'daki politikacılar 'Soysal kararını' artık her yerde uygulamaya konulmasını sağlamalı" diyor.

Avrupa Adalet Divanı, 19 Şubat 2009 tarihli kararında, Türklerin AB üyesi ülkelere 3 ay boyunca vizesiz seyahat etmesinin önünü açmıştı.

Kararda, Türklerden istenilen vize ve vize için ödenen paraların hukuka aykırı olduğu belirtilmişti. AB ile müzakereleri sürdüren Ankara, uzun zamandır birliğe türk vatandaşlarının vizesiz dolaşım hakkı verilmesi konusunda çağrıda bulunuyor.

Son olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin tüm şartları yerine getirdiğini söylemiş, "vizesiz dolaşım hakkı verilmemesi durumunda kimse Türkiye'den geri kabul anlaşmasını imzalamasını beklemesin" demişti.

(CNNTürk)

22 Eylül 2010

Umuma Mahsus (Lacivert) Pasaport Harçları

SÜRE

HARÇ BEDELİ

PAS. DEF. BDL.

TOPLAM

6 AY

65.00 TL

50.00 TL

115.00 TL

1 YIL

95.00 TL

50.00 TL

145.00 TL

2 YIL

155.00 TL

50.00 TL

205.00 TL

3 YIL

220.00 TL

50.00 TL

270.00 TL

3 YILDAN FAZLA

310.00 TL

50.00 TL

360.00 TL


Not: Umuma mahsus münferit ve müşterek pasaportlarda pasaportta kayıtlı her kişi için ayrı ayrı harç alınır. Refakatte kayıtlı 7 yaşından küçük çocuklardan harç alınmaz.
Süre uzatmaları da aynı miktarda harca tabidir.

Not: 7 yaşından büyük çocuklara da harç yatırılacaktır.

NOT : 23.03.2007 tarih ve 26471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5597 sayılı “Yurt Dışına Çıkış Harcı Hakkında Kanun ile Çeşitli kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1. Maddesinin birinci fıkrasında. “ Türkiye Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışına çıkış yapanlardan çıkış başına 15 TL. Harç alınır” hükmüne yer verilmiş, izleyen fıkralar da ise yurt dışına çıkış harcı konusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve muafiyetler;

- Çıkış tarihi itibarıyla yurt dışında oturma izni bulunanlar,
- 7 yaşını doldurmamış olanlar,
- Yurt dışına ticari amaçla sefer yapan kara, deniz, hava ve demiryolu toplu taşıma ve yük taşıma araçlarının mürettebatı, olarak belirlenmiştir.

Bakanlar kurulu bu harçtan muaf tutulacaklar ile harcın ödenmesine ilişkin usul ve esesları belirlemeye ve harç miktarını üç katına kadar artırmaya veya kanuni haddine kadar indirmeye yetkilidir.

Not: Her yıl Harçlar 1 Ocak tarihinde Maliye Bakanlığının belirlediği miktara göre yükselecektir.

Kaynak: Emniyet Genel Müdürlüğü

20 Eylül 2010

THY Türklerin vizesiz gidebileceği 55 ülkeden 25’ine direkt uçuyor

Hükümet, vizelerin kaldırılmasıyla birlikte özellikle Dünya Ticaret Örgütü olan bu ülkelerle çeşitli ikili anlaşmalar imzalayarak, yatırım ufkunu genişletmeyi planlıyor.

Ankara, vize muafiyeti anlaşması yaptığı ülke sayısını 55'e çıkartırken, bu ülkelerle ilişkileri derinleştirmek için THY'nin direkt uçuş anlaşmaları yapmasını sağlıyor. Edinilen bilgiye göre THY, vizelerin karşılıklı olarak kaldırıldığı, 55 ülkeden 25'ine direkt uçuş kolaylığı getirdi. Böylece, seyahat, alışveriş, sağlık ve eğitim ve turizmde de olumlu gelişmelere fırsat sağlandı. THY'nin vize muafiyeti sağlanan diğer ülkelere de doğrudan sefer başlatılması için çalışmalar sürüyor.

YATIRIM İMKANLARI
Ebru Çekiç’in haberine göre, vize muafiyeti tanıyan ülkelerin tamamına yakını, yatırıma açık, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler statüsünde. Vize uygulamasının kaldırılması, özellikle işadamları için büyük önem taşıyor. Vizelerin kaldırıldığı 55 ülkeden 34'ünün Dünya Ticaret Örgütü üyesi olması da Türkiye için önemli bir yatırım fırsatı.

THY ile direkt uçulan vizesiz ülkeler
Brezilya, Hong Kong, Japonya, Kırgızistan, KKTC, Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Maldivler, Malezya, Singapur, Tayland, Tunus, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Fas, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, Hırvatistan, İran, Karadağ, Kazakistan, Kosova, Libya, Makedonya, Suriye, Ürdün.

Herkese vizesiz ülkeler
Umumi pasaportlara vize uygulamasını kaldıran ülkeler de şöyle: Arjantin, Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Bosna Hersek, Brezilya, El Salvador, Fas, Fiji, Filipinler, Guatemala, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gürcistan, Haiti, Hırvatistan, Honduras, Hong Kong, İran, Jamaika, Japonya, Karadağ, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kolombiya, Kore Cumhuriyeti (Güney Kore), Kosova, Kosta Rika, Libya, Makau Özel İdare Bölgesi, Makedonya, Maldivler, Malezya, Mauritius, Nikaragua, Palau Cumhuriyeti, Paraguay, St. Lucia, St. Vincent-Grenadines, Singapur, Solomon Adaları, Sri Lanka, Suriye, Svaziland, Şili, Tayland, Trinidad-Tobago, Tunus, Tuvalu, Uruguay, Ürdün, Venezüella... (Akşam)

13 Eylül 2010

Türklerin Yunan Adalarına tamamen vizesiz girişi için çalışmalar başladı


Yunan Adaları, Türk turistleri tamamen vizesiz ağırlayabilmek için çalışma yapıyor.

Turizm gelirlerinde Çeşme üzerinden gelen Türk turistlerin önemli yer tuttuğu Sakız Adası yönetimi, yeşil pasaportlara vize uygulamasının kaldırılmasının ardından, bu kez de normal pasaportlu Türk vatandaşlarının, vize almadan birkaç günlüğüne de olsa adaya gelmelerini sağlamayı hedefliyor.

Schengen vize sistemine dahil olması nedeniyle, Yunanistan'ın AB tarafından uygulanan vize politikasından taviz vermesinin güç olduğunu dile getiren Sakız Vali Yardımcısı Litza Lykou, Sakız Valiliği, Turizm Bürosu ve Sakız Ticaret Odasının ortak çalışma yürüterek, AB ve Atina tarafından kabul edilebilecek bir ara formül önerisinde bulunduklarını söyledi.

Yunanistan'ın İzmir Başkonsolosluğunun vize işlemlerini hızla halletmesinin, vize ücretlerinin düşürülmesinin ve son olarak yeşil pasaportlara vize uygulamasının kaldırılmasının, Sakız'a gelen Türk turist sayısını artırdığını, ancak sayının hala istenilen düzeyde olmadığını ifade eden Lykou, şunları ifade etti: ''Önerimizin kabul görmesi, karşılıklı ziyaretleri çok büyük ölçüde artıracak''.

Sakız Adası yetkililerinin Atina'ya sundukları önerinin, Türk vatandaşlarının pasaportlarının adaya girişte teslim alınmasını ve 2 ya da 3 günlük ziyaretin sonunda adadan ayrılırken teslim edilmesini içerdiğini anlatan Lykou, bu şekilde ziyaretçilerin Sakız'dan başka bir ülkeye geçmelerinin söz konusu olmayacağını ve Schengen sistemine aykırı hareket edilmemiş olacağını vurguladı.

Lykou, Türk turistlerin büyük bölümünün, deniz tatili yapmaktan çok, yeni bir yer keşfetmek, alışveriş yapmak amacıyla Sakız'a geldiklerini dile getirerek, bu nedenle adayı görmek isteyenler için 2-3 günün yeterli olabileceğini, Çeşme'ye tatile gelenlerin önemli bölümünün Sakız'ı da görmeden ayrılmayacaklarını belirtti.

Sakız Ticaret Odası Başkanı Andreas Zannikos da, kısa süre önce Atina'da temaslarda bulunduğunu, konunun gündeme geldiğini ve Sakız'dan gelen öneriye sıcak bakıldığını söyledi.

Zannikos, ada ekonomisinin, diğer adalardan farklı olarak turizme dayalı olmadığını, denizcilik ve sakız üretiminin öncelikli olduğuna işaret ederek, turizm gelirlerinin artmasında yapılacak yeni düzenlemenin önemli rol oynayacağını kaydetti.

16 Temmuz 2010

Portekiz'e vize kalktı


16 Temmuz 2010, Cuma - 00:01
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amado, iki ülke arasında, hususi ve hizmet pasaportlarında vizenin karşılıklı olarak kaldırılmasını öngören anlaşma imzaladı. Anlaşma çerçevesinde gri renkli hizmet ve yeşil renkli hususi pasaport sahibi Türk vatandaşları 6 ay içinde 90 günü aşmayan seyahatleri için vizeden muaf olacak. Vizesiz geçiş, onayın tamamlanmasının ardından yürürlüğe girecek.

21 Haziran 2010

Pasaport harçlarında indirim

Konsolosluklarca verilen pasaportlar dahil 6 aya kadar olan pasaport harcı 126 liradan 65 liraya, 1 yıllık pasaport harcı da 180 liradan 95 liraya indirildi.

Pasaportlar için 138 lira olan değerli kağıt bedeli de 50 liraya düşürüldü.

Bakanlar Kurulunun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, Konsolosluklarca verilen pasaportlar dahil 6 aya kadar olan pasaport harcı 126,05 liradan 65 liraya, 1 yıllık pasaport harcı 180,15 liradan 95 liraya, 2 yıllık pasaport harcı 304 liradan 155 liraya, 3 yıllık pasaport harcı 424 liradan 220 liraya, 3 yıldan fazla süreli olan pasaport harcı da 616 liradan 310 liraya düşürüldü.

Maliye Bakanlığının, "Değerli Kağıtlar Kanunu Genel Tebliği" ile "Harçlar Kanunu Genel Tebliği" de Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, 210 sayılı Kanuna ekli ve 5281 sayılı Kanunla değişik Değerli Kağıtlar Tablosunda yer alan Pasaportların bedelleri, bugünden itibaren geçerli olmak üzere 50 lira olarak belirlendi.

Pasaport Harçlarının hesaplanmasında da değişikliğe gidildi.

Yeni düzenlemeye göre Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan pasaport harç tutarlarının hesaplanmasına esas olacak emsal sayının yeniden tespit edildi.

Konsolosluklarca döviz cinsinden alınmakta olan harç miktarlarının hesaplanmasında esas teşkil edecek emsal sayılarda pasaport, vize, ikamet tezkeresi ve yabancılara çalışma izin belgesi harçlarını düzenleyen 6 sayılı liste için 0,40 olarak uygulanan emsal sayı, bugünden itibaren 0,75 olarak belirlendi.

11 Mayıs 2010

e-Pasaportlar Kullanımda


Uluslararası standartlarda hazırlanan yeni e-Pasaportlar 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren kullanıma sunulacaktır. Vatandaşlarımız pasaport başvurularını Türkiye'de 81 il ve 110 İlçe Emniyet Müdürlüklerine, yurt dışında ise bağlı bulundukları konsolosluklara yapabilirler.
Başvurular randevu ile kabul ediliyor
Eski tip pasaportların yenileri ile değiştirilmesi amacıyla yapılacak başvurularda beklemeleri en aza indirebilmek için tüm başvurular randevu sistemi ile yapılmaktadır.
Yeni pasaport almak isteyen vatandaşlarımızın öncelikle başvuru için gerekli belgelerle ilgili ayrıntılı açıklamaları dikkatle okumaları ve başvuru belgelerini önceden hazırlamaları önem taşımaktadır.
Başvuru belgeleri tamamlandıktan sonra, http://epasaport.gov.tr/ adresinden başvurunuzu yapabileceğiniz tarihi ve saati belirleyebilirsiniz.
Tüm ülke vizeleri için bilgi ve danışmanlık hattı 0212 458 44 14
Tüm ülke vizeleri bilgi ve danışmanlık adresi www.VizeBizde.com

21 Nisan 2010

Pasaportu eski olanlara vize yok


Schengen Ülkeleri Konsoloslukları veriliş tarihi 10 yıldan eski olan pasaportlara vize vermiyor.
5 Nisan'da başlayan uygulama, geçerli Schengen vizesi bulunan kişileri etkilemiyor. Ancak yeni vize başvurularında eski pasaportların mutlaka yenilenmesi gerekiyor.
Pasaportların yenilenme ücreti ise 136 lira.