13 Haziran 2012

Ankete göre; Uçakta hostese de tuvalate de gerek yok

Kimisi onları ‘dar alanda kısa garsonlar’, kimisi ‘konforun vazgeçilmez neferleri’ kimisi ise, acil durumlarda hayat kurtaran melekler’ olarak görür. Ancak uçaktaki kadın kabin görevlileri, halk adıyla ‘hostesleri’, herkes vazgeçilmez bulmuyor.

Havayolları şirketleri, ‘ne pahasına olursa olsun’ tasarruf planlarını uygularken, kimiz zaman ilgin fikirlere sahiplik yapıyorlar. Bunların başında kimi zaman her hizmet için ek ücret almak ve mutlak uçağın yükünü hafifletmek geliyor.

Uzun mesafe uçuşlarda her fazladan kilonun, fazladan 10 kilo yakıta mal olduğu düşünülürse, çok da haksız sayılmazlar. Öyleyse soru şu: Bir uçak uzun mesafeli bir uçuşta iki hostes (2 x 50 kilo) eksik çalıştırırsa, ne kadar yakıt tasarruf eder? Basit: 1 ton.

Uçağı hafifletmenin yollarını arayan havayolu şirketleri, bu amaçla farklı bağımsız şirketlere değişik anketler düzenletiyor. Bu tür bir anket düzenleyen şirketlerden birisi de Alman TMS Emnid oldu.

Bu ankete göre, yolcular daha ekonomik bir bilet için değil sadece hostesten, pilottan bile vazgeçmeye hazırlar. Oranlara bakalım:

Alman uçak yolcularının yüzde 32,9’u bu amaçla hostesten vazgeçmeye razılar. Sadece uzun mesafeli uçuşlarda, acil durum için bir hostes yeter diyorlar. Gerisine (örn. Emniyet talimatlarını) videolu ekran ve bir (örn. Yiyecek/içecek) bir otomat yeterli olur.

Yüzde 82’si “az içilen egzotik içkiler kaldırılsın, tasarruf edilsin, 10 kutu domates suyu için 100 kilo ekstra yakıt doğaya ihanet” derken, yüzde 55’i “kısa ve orta mesafe uçuşlarda koltuk arkasındaki dergi ve evraklar bir işe yaramıyor” görüşünde.   

Pilota da gerek yok
Yolcuların sadece yüzde 3’ü “iyi gelişmiş bir oto-pilot teknolojisi ve uygulaması halinde pilota gerek yok” diyor.

Yolcuların yüzde 90’ı, “uçuş mesafesi ne kadar kısa olursa olsun, koltuk şart. Ayakta gitmem” diye düşünüyor.

Muhtemelen çoğu erkek (oran açıklanmadı) yolcuların yüzde 13’ü “kısa mesafeli uçuşlarda tuvalet olmasa da olur” diyor. Ne de olsa bir çok havayolu şirketi b..tan işler için hayli masraf yapıyorlar.

7 Haziran 2012

Türk hava sahasında yer kalmadı

Türkiye'nin kıtaları birleştiren coğrafi konumuna, son yıllarda Türk sivil havacılığında yaşanan gelişmeler de eklenince Türk hava sahası ''iğne atsan yere düşmez'' hale geldi.

Bu yılın ilk 5 ayında, Türkiye hava sahasından her 26 saniyede bir uçak geçerken, söz konusu süreçte, 110 bin 681'i transit üst geçiş olmak üzere Türkiye hava sahasında toplam 500 bin 298 uçuş gerçekleşti.

Türk sivil havacılığı son 10 yılda çok büyük gelişmeler gösterdi. Havayoluyla 1 yılda taşınan yolcu sayısı 33 milyondan 119 milyona çıkarken, sektörün cirosu da 2 milyar liradan, 15 milyar liraya yükseldi. Türkiye'de 10 yıl önce 2 merkezden 25 noktaya tek bir havayolu şirketiyle uçuş yapılırken, havayolu şirketi sayısı 6'ya çıktı. Bu 6 şirket 7 merkezden 47 noktaya tarifeli uçuş gerçekleştiriyor. Öte yandan, 2002'de sadece 60 ülke ve noktaya sefer yapılırken, bugün bu sayı 175'in üzerine çıktı.

HER 26 SANİYEDE BİR UÇAK
Son 10 yıldır Türk sivil havacılığının gösterdiği gelişmeler, Türk hava sahasındaki trafiğine de yansıdı. Geçen yıl Türk hava sahasını yaklaşık her 24 saniye de bir uçak kullandı. Transit üst geçitler de dahil geçen yıl Türkiye'nin hava sahasında 1 milyon 335 bin 185 uçuş gerçekleşti.

Bu yılın ilk 5 ayında da tablo geçen yıldan farklı olmadı. Mayıs ayı sonu itibarıyla yurtiçi ve yurt dışı uçuşlar ile transit üst geçişler de dahil olmak üzere Türkiye'nin hava sahasını kullanan uçak sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 artarak 500 bin 298 oldu. Geçen yıl aynı dönemde Türk hava sahasında 482 bin 495 uçuş gerçekleşmişti. Bir başka ifadeyle 2012 yılının ilk 5 ayında Türkiye'nin hava sahasından her 26 saniyede bir uçak geçti.

Bu uçuşların 110 bin 681'ini transit üst geçişler, 228 bin 930'unu iç hat, 160 bin 687'sini da dış hat uçuşları oluşturdu.
AA

Türkler için Yunanistan’a vizesiz geçiş fiilen başladı

Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki 5 adasına vizesiz geçişlerin startı verildi.

İlk olarak bugün Rodos’a giden Türklere limanda vize verilmeye başlandı. Kısa süre içinde uygulamanın diğer adalara yayılacağı belirtildi.

Yunanistan’ın, Ege’deki adalarına vizesiz girişler için bir süredir Avrupa Birliği nezdinde sürdürdüğü çalışmalar olumlu sonuç verdi. İlk olarak bugünden itibaren Rodos’a giden Türkler’e adada vize verilmeye başlandı.

Yeşil Marmaris Turizm ve Seyahat Acentesi Limited Şirketi yöneticisi İpek Tugay şu bilgileri verdi: "Bugün Rodos’a giden Türklere tek girişlik ve 15 günlük vizeler adada verilmeye başlandı. Türkiye, Rusya, Ukrayna, Belarus, Ürdün ve İran vatandaşlarının Rodos’ta zor durumda kalmamaları için, seyahatten iki gün önce bize pasaportun fotoğraflı sayfasının fotokopisi, gidiş- dönüş gemi bileti, iki vesikalık fotoğraf, Yunan vizesi başvuru formu, otel rezervasyonu ve vize parasının yatırılması gerekiyor. Rodos’ta başlayan uygulama kısa zamanda Midilli, Sisam, Sakız ve İstanköy (Kos) adalarında da başlamasını bekliyoruz. Önümüzdeki haftadan itibaren Bodrum’dan Rodos seferlerimizde başlayacak." İpek Tugay, Marmaris’ten Rodos’a halen sabah 09.00 ve 17.45’te deniz otobüsleriyle seferlerin devam ettiğini ve yolculuğun bir saat sürdüğünü de belirtti.

'TURİZME CANLILIK GETİRİR'
Öte yandan, vizesiz geçiş uygulamasının İstanköy’de de başlaması için bu sabah turizmcilerle, Atina’dan gelen Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüşmek üzere adaya giden Turkish Sea Lines Feribot İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Güven şunları söyledi: "Vizesiz geçişlerin zaten büyük bir ekonomik kriz içerisinde olan Yunanistan ve bize yakın adaların turizmine büyük bir canlılık getireceğini söylüyorduk. Yunan işadamları ve politikacılarla bulunduğumuz her platformda vize kolaylığının getirilmesinin komşu iki ülkenin bölgedeki ekonomisine ciddi hareketlilik getireceğini anlatıyorduk. Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle yapacağımız toplantıda gümrük alanında vize kuyrukları oluşmaması, günübirlik geliş gidişlerde zaman kaybedilmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını ve bir an önce Rodos’taki uygulamanın İstanköy’de başlamasını isteyeceğiz. Bodrum’a kadar tatile gelenlerin büyük bir çoğunluğu, Yunan adalarına günübirlik de olsa geçmek istiyor."

'Mülteciyi al vizeyi verelim'
Ekonomik krizin pençesindeki Avrupa Birliği içişleri bakanları bugün Lüksemburg'da biraraya gelerek Türkiye'ye "vize kolaylığı sağlamayı" görüşecek. AB'yi bu adıma zorlayan ise, her yıl binlerce yasadışı mültecinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya kaçması.

AB Sınır Koruma Ajansı Frontex'in verilerine göre, geçtiğimiz yıl ekim-aralık ayları arasında Avrupa Birliği ülkelerine 30 bin mülteci yasadışı yollardan giriş yaptı. Yasadışı yollardan Avrupa'ya giden mültecilerin yüzde 75'i ise, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı kullandı. Gürcistan'la bile vize müzakereleri yapan Avrupa Birliği, yıllardır Türkiye'nin "vizeyi kaldıralım" teklifini görmezden geliyor.

'VİZESİZ HAYAT' İÇİN YOL HARİTASI
Ekonomik krizin boynunu büktüğü Avrupa Birliği "vize kolaylığı" karşılığında Türkiye'den mültecileri geri kabul antlaşmasına imza atmasını bekliyor. Tarafların anlaşması halinde Ankara "geri kabul" antlaşmasına imza atacak ve karşılığında ilk aşamada vize kolaylığı ve yakın gelecekte de vizelerin tamamen kaldırılması için bir yol haritası belirlenmesi hakkını elde edecek.

SINIRA ÇİT SORUNU ÇÖZMEZ
Türkiye ile vize müzakerelerine yanaşmayan AB'nin bu konuda tavır değiştirmesinin altında ise AB Sınır Koruma Ajansı Frontex'in yayımladığı veriler yatıyor. AB'ye yasadışı yollardan giriş yapan mültecilerin yüzde 75'i Türkiye üzerinden giriş yapıyor. Bu sorunu çözmek için Yunanistan, Meriç kıyısına "çit" çekmeyi uzun süre tartıştı. Ancak Frontex'e göre, Türkiye ile Yunanistan sınırına çit çekilse bile, sorunu çözmek zor. Ankara geri kabul antlaşmasını imzalamadıkça, yasadışı yollardan AB'ye en fazla mülteci bu sınır üzerinden gelmeye devam edecek.

'1 TEMMUZ'A KADAR ÇÖZELİM'
AB dönem başkanlığını 1 Temmuz'da Kıbrıs Rum kesimine devredecek olan Danimarka, haziran ayı sonuna kadar bu konuda bir antlaşma sağlanmasını umuyor. Brüksel'deki diplomatik kaynaklar, Türkiye ile AB'nin ay sonuna kadar bu konuda anlaşabileceklerini belirtiyor.

'VİZE KOLAYLIĞI TÜRKİYE'Yİ ÖDÜLLENDİRMEK OLUR'
Türkiye'ye vize kolaylığı sağlanmasına karşı çıkanlar da mevcut. Almanya'da koalisyon hükümeti ortağı Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Partisi'nin AB milletvekili Manfred Weber, Alman Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada, "Türkiye AB'yle müzakerelerde son dönemde ilerlemeden çok, geri adım attı. Vize kolaylığı sağlanırsa, Türkiye'nin mülteciler konusunda olumlu adım atacağına inanmıyorum. Türkiye'yi vize kolaylığıyla ödüllendirmek, gördüğümüz resime pek uygun değil" dedi.
Hürriyet

Dünyanın en büyük yolcu gemisi İstanbul'da


DÜN İSTANBUL'A GELDİ
MSC Divina Türkiye çıkışlı turlarına da bu hafta başladı. İzmir ve İstanbul’dan her hafta hareketle gerçekleştirilecek Ege - Adriyatik turu, Dubrovnik, Venedik, Bari, Katakolon, İzmir ve İstanbul rotasını izleyecek.

VENEDİKLİLERİ KIZDIRDI
Dünyanın en büyük kruvaziyeri MSC Divina Venediklileri kızdırdı. Şehir sakinleri geminin limanda manzarayı bozduğunu ve havayı kirlettiğini savunuyor. Venedik'i ayağa kaldıran gemi dün de İstanbul'a geldi.

MSC Divina, hafta sonu St. Mark Meydanı yakınlarından geçerken yüzlerce kişilik eylemci grubu ellerinde “Büyük Gemilere Hayır” pankartlarıyla gemiyi protesto etti.
 
Dünyaca ünlü sinema yıldızı Sophia Loren’in anısına isimlendirilen 4 bin 500 kişi kapasiteli 140 bin tonluk kruvaziyer, geçtiğimiz ay Marsilya’da vaftiz edildi. Gemide duvarları Loren’in resimleriyle donatılmış bir birinci sınıf süit bulunuyor. 330 metre uzunluğundaki gemide ayrıca bin 739 kamara, havuz, restoranlar, kumarhane ve disko da var.

LOREN'E MEKTUP GÖNDERDİLER
Venedik’te Büyük Gemilere Hayır Komitesi üyesi protestocular Loren’e bir mektup göndererek, “canavar gemi”ye verdiği desteği çekmesini istedi.

Grubun mektubunda, “İtalya’da ve dünyada bir efsaneye dönüşmüş olan adınızın Venedik’in ve insanlık mirasının yıkımına katkıda bulunan bu gemiyle özdeşleştirilmesine izin verdiğinize inanamıyoruz. Sizden geminin vaftiz annesi rolünüzden vazgeçmenizi istiyoruz. Venedik ve dünya bunu tanrısal bir jest olarak görecektir. Venedik dünyaya aittir. Korumamıza yardımcı olun” denildi.

Mektupta ayrıca büyük gemilerin havayı kirlettiği, büyük dalgaların yarattığı sarsıntıların tarihi eserlere zarar verdiği belirtildi.

15 BİN OTOMOBİLİN YARATTIĞI KİRLİLİĞE EŞİT
Kampanya sözcüsü Silvio Testa da Independent gazetesine yaptığı açıklamada en büyük sorunun kirlilik olduğunu belirterek, “Bu şey bir saat içinde 15 bin otomobile eşit kirlilik yaratıyor. Çıkardığı dumanlar otomobillerin 15 katı kükürt içeriyor. Bu yüzden bu gemilerin bu lagüne girişinin yasaklanmasını istiyoruz” dedi.

Costa Concordia kruvaziyerinin Ocak ayında kaza geçirmesinin ardından, dünyanın birçok yerinde çevreciler bu dev gemilerin tarihi Venedik şehrini çevreleyen lagüne girişini engellemek için çalışmalara başlamıştı.

Kazanın ardından İtalya hükümeti 40 bin tondan büyük gemilerin yaklaşmasını yasakladı ancak Venedik’e turist getiren şirketler limana alternatif giriş noktaları olmadığı için yasağı atlatabiliyor.

Çin Seddi 3 kat uzadı

Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olan Çin Seddi’nin daha önce 8.850 km olarak açıklanan resmi uzunluğu devlet tarafından yapılan son ölçümler sonrası 21 bin 196 kilometreye çıkarıldı.

ÇİN’in kuzey sınırlarını Türk ve Moğollardan korumak için yapıldığı anlatılan meşhur Çin Seddi’nin yeni uzunluğu Çin’in resmi haber ajansı Xinhua tarafından dünyaya ilan edildi. 2009’da yapılan bir araştırma sonucunda seddin uzunluğu 8 bin 850 metre olarak açıklanmıştı. Xinhua’ya göre Çin Seddi hakkında bu kez ilk olarak “kesin” bir rakam açıklandı: 21 bin 196 kilometre 18 santim.

Yüzde 8.2’si korunabildi
Dünyanın insan yapımı olan en büyük yapısı hakkında son rakamı açıklayan Çin Kültürel Miras Kurumu daha önceki tahminlerin tarihi verilere dayandığını öne sürdü. Kurum başkan yardımcısı Tong Mingkang, Çin Seddi’nin uzantıları olan 43 bin 721 tarihi kalıntı bulduklarını açıkladı. Orijinal duvarın sadece yüzde 8.2’sinin günümüze kadar gelebildiği belirtildi.

KKTC’de yeni turizm sektörü mü oluşuyor? Kürtaj turizmi

Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı'ndan, “Kumarhaneler yasaklandı, Ada’ya geldiler. Kürtaj da yasaklanırsa KKTC’ye akın olur” açıklaması geldi.

Türkiye'deki kürtaja yasak tartışmaları, KKTC'de de yakından takip ediliyor.

Türkiye yasağı, Ada'da da yasak gelmesi durumunda sonrası konuşuluyor.

Bu noktada, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Suphi Hüdaoğlu'dan bir uyarı geldi: “Kumarhaneler yasaklandı, Ada’ya geldiler. Kürtaj da yasaklanırsa KKTC’ye akın olur”

Hürriyet gazetesinden Ömer Bilge'nin haberinde Hüdaoğlu'nun, “KKTC’nin kürtaj akınına uğramasını istemiyoruz. Yasalarımıza göre kürtaj için KKTC vatandaşı ya da oturma ve çalışma izni bulunması şartı aranmaz. Uçağa binen Ada’ya geldikten sonra özel hastaneler ya da kliniklerde rahatlıkla kürtaj olabilir. Sakın kürtaj yanlısı ya da isteklisi olduğumuz düşünülmesin. Ancak, annenin özgür hakkının elinden alınmasına kesinlikle karşıyız” diye konuştu.

Toptancı usulü kürtajın tamamen yasaklanmasının bir çok sıkıntıyı da beraberinde getireceği uyarısında bulunan Hüdaoğlu, “Türkiye’nin ardından KKTC’de de yasaklanması gündeme gelirse, halkın ve doktorların tepkisi çok büyük olur. Böyle bir hakkın yasaklanmasını kesinlikle kabul etmeyiz, AİHM’e kadar gideriz. Türkiye’de de yasaklanmamalı. Türkiye’nin arka bahçesi olmak istemiyoruz. Kumarhaneler yasaklandı, hepsi KKTC’ye geldi. Şimdi de kürtaj yasaklanırsa, tüm talep Ada’ya gelir” şeklinde konuştu.