fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fransa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2012

Disneyland Paris 20 yaşında


Dünyanın en tanınmış eğlence merkezlerinden Disneyland Paris, 20' nci kuruluş yıldönümünü kutluyor.

World Disney şirketi, Orlando’daki Disneyworld’ den sonra ABD dışında ilk olarak Avrupa’ da bir eğlence merkezi kurmaya karar verdiğinde, Fransa dışında İngiltere, İtalya, İspanya gibi dünyanın önemli turizm liderleri bu merkezi kendi topraklarında kurmak için aday olduklarını açıklamışlardı.

Avrupa’ daki merkezi konumu ve tesisin kurulacağı arazinin uygunluğu sayesinde Paris, diğer aday kentlerin önüne çıkmıştı.

“ULUSAL KÜLTÜRE ZARAR VERECEK”
Fransız hükümetinin, 24 Mart 1987 tarihinde Amerikalı şirketle ilk ön anlaşmayı imzalamasının ardından “ulusal kültüre zarar vereceği” gerekçesiyle eğlence merkezinin aleyhine Fransa’da bir kampanya başlatılmıştı.

ZARARDAN, KÂRA EĞLENCELİ YOLCULUK...
12 Nisan 1992’de ilk kez kapılarını açan Disneyland, yeterli tanıtımın yapılamaması ve bazı organizasyon bozuklukları nedeniyle ilk yıllarda önemli ölçüde zarar etmişti.

2004 yılında, 12.4 milyon kişinin ziyaret ettiği eğlence parkı, daha sonra pazarlama ve konaklama stratejisinde yapılan önemli değişikliklerle ziyaretçi sayasını önemli ölçüde artırdı ve kâr eden bir kuruluş haline geldi.


Başlangıçta Euro Disney olan eğlence merkezinin adı daha sonraki yıllarda Disneyland Paris olarak değiştirildi.

SUUDİ PRENSİ’NİN YÜZDESİ VAR
Disneyland Paris’in bugünkü hisselerinin yüzde 50.22’si World Disney şirketinin, yüzde 10’u Suudi Prensi Velid bin Tallal’in, kalanı ise borsada halka açık.

Dev eğlence merkezi, 650 dönüm arazi üzerine kurulu ve ziyaretçiler için çok sayıda oteli içinde barındırıyor.

27 Ocak 2012

E-pasaport çipleri ihalesi 'güvensiz' Fransız şirketinin

Fransa Senatosu'nun, inkâr yasasını kabul etmesinin ardından Türkiye'nin tavrı merak edilirken, en stratejik ihalelerden biri Fransız devlet şirketine verildi.

Süreç sessiz sedasız devam ederken, sözleşmenin önümüzdeki günlerde imzalanacağı öğrenildi. Fransız Ulusal Meclisi ile Cumhurbaşkanlığı'nın da ana hissedar olduğu Gemalto şirketinin e-pasaport çipleri için geliştirdiği sistemin güvenilir olmadığı, ABD'de yapılan uluslararası bir konferansta ispatlanmıştı.

Zaman'ın haberine göre söz konusu ihaleyle ilgili süreç şöyle gelişti: Elektronik pasaport projesinin yürütülmesinde iki adım bulunuyor. Bunlardan ilki boş pasaport kitapçıklarının üretilmesi, diğeri bu kitapçıkların pasaport haline getirilmesi, kişi bilgilerinin ve fotoğraflarının girilmesi. Kitapçıkların üretilmesi aşaması, arka kapaklara çip (yonga) yerleştirilmesini de içerdiği için stratejik öneme sahip. Bu işlem, Darphane Genel Müdürlüğü tarafından ihale yoluyla yapılıyor. Üretimi, 2005 yılından bugüne kadar Malezya firması IRIS ile Türk ortağı Kunt sağlıyordu. 22 Aralık 2011 tarihinde yeni ihale açıldı. 12 Ocak 2012'de açıklanan sonuçlara göre, 5 teklif arasından Fransız Gemalto firması birinci oldu. İhale sonuçlarına itirazların ardından değişiklik olmazsa sözleşme imzalanacak. Firma, 5 milyon adet çipli kapak üretimi karşılığında yaklaşık 7,7 milyon Euro alacak.

Teknik şartnamede, önerilecek çipin dışarıdan müdahaleye karşı koruma sağlaması (hack edilememesi) isteniyor. Fakat Gemalto'nun önerdiği proje, bu şartı taşımıyor. İhaleyi kazanan firma, 'Infineon SLE 66 serisi' çip teklif etti. Bu çipin güvenlik zaafı olduğu 2010 yılında ortaya konuldu. Çipin şifresinin kırıldığı açıklandı. İki ihaleden birincisi, kitapçıkların üretimi safhasıyla ilgili, diğeri ise pasaportların kişiselleştirilmesiyle. Satın alma işlemi ile yetkili olan Dışişleri Bakanlığı, sistemi herhangi bir ihale mevzuatına tabi olmadan doğrudan teklif yoluyla yine Fransız Gemalto firması ile ilişkili Türk şirketi Proline'a verdi. Proline, Gemalto'nun yazılımlarını kullanıyor. Gemalto, ilginç bağlantıları ile dikkat çeken bir şirket. Ana hissedarı Fond Strategique d'Investissement (FSI) isimli bir kamu kuruluşu. 160 milyon Euro'luk yüzde 8,4'lük 'bir numaralı' hissenin sahibi. FSI'nın hisselerinin yüzde 51'i, 'inkâr yasasını' onaylayan Fransız Ulusal Meclisi'nin kontrolü altındaki kamu bankası CDC'nin. Geriye kalan yüzde 49 ise direkt Fransa Cumhurbaşkanlığı'nın kontrolünde. Avrupa'nın değişik ülkelerinde halka açık işlem gören şirketin web sitesinde, bu bilgiler açık olarak yer alıyor. Aynı şekilde Gemalto firmasının 2010 yılı faaliyet kitapçığında da bu bilgileri doğrulayan veriler yer alıyor.

20 Mayıs 2011

Schengen vizesi kolaylaşıyor

AB ülkeleri Türklere ‘vize’yi az ve tek tip evrakla verecek

Hürriyet 20 Mayıs 2011

Türkiye’nin AB tam üyelik sürecinde en büyük tartışma konularından biri olan ‘Türk vatandaşlarına vize’ uygulaması basitleştiriliyor. Yeni uygulamaya göre AB ülkelerinin konsoloslukları tek tip ve daha az sayıda evrakla vize verecek. Vize işlemleri en geç 15 günde tamamlanacak.

AVRUPA Birliği (AB), Temmuz ayından itibaren Türklere vize alımını ‘basitleştirme’ uygulamasına başlayacak. Uygulamayla ilgili talimatın Türkiye’deki bütün AB Konsolosluklarına gönderildiği ve Temmuz ayından itibaren başlayacağı açıklandı. ‘Basitleştirme ve Uyumlaştırma’ adı altında yeni vize politikasının uygulanacağı, yeni uygulamanın vize alım süresini kısaltacağı bildirildi. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Temsilcisi Stefan Füle, önceki gün aralarında Türk iş adamlarının da bulunduğu bir toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’de vize konusundaki ‘sabırsızlığın’ farkında olduğunu belirterek, ‘Temmuz ayından itibaren yeni uygulamaya geçiyoruz’ açıklaması yaptı. Füle, mevcut vize rejimine rağmen Avrupa’daki Türk işçileri ve Türk iş adamlarının Avrupa ekonomisine büyük katkı sağladığını belirterek, AB’nin Adalet ve İçişleri Konseyi’nin vize konusunda ‘yeni bir perspektif’ ortaya koyduğunu söyledi. Füle, Temmuz ayından itibaren vize alımını ‘basitleştirecek’ bu uygulamanın, vizelerin tamamen kaldırılması sürecindeki ‘ilk adım’ olduğunu söyledi.

Daha az belge, daha kısa süre

AB ülkelerinin Temmuz ayından itibaren uygulamaya koyacağı ‘vizelerin basitleştirilmesi’ politikası, Türkler açısından yenilikler getiriyor. AB Komisyonu Temsilcileri, vizelerin daha çabuk ve daha kolay alınacağını belirterek, bu adımın ‘Vizelerin Kolaylaştırılması’ öncesindeki adım olduğu, vizelerin kolaylaştırılmasına geçişin daha çabuk olacağını kaydettiler. Temmuz ayından itibaren konsolosluklara giden Türk vatandaşlarının ‘Vizelerin basitleştirilmesi ve uyumu’ çerçevesinde karşılaşacakları yenilikler şunlar:

Vizeler için istenen belgeler ‘en aza’ indirilecek. Vize başvurusunda talep edilen belge sayısı asgariye inecek.

Vize başvurusu yapıldıktan sonra işlem süresi 15 günü geçmeyecek.

Vizelerin alınacağı örneğin Fransız veya Alman konsolosluklarında doldurulan belgeler farklı sorular ve farklı konulardan oluşabiliyor. Yeni uygulamayla vize için başvuranlara tüm konsolosluklar ‘tek tip belge’ doldurulmasını isteyecek.

Vizelerin reddedilmesi halinde reddetme gerekçesi açıkça dile getirilecek. Daha önce herhangi bir gerekçe söylenmiyor ve sadece ‘Vizeniz reddedildi’ şeklinde bir ifade yer alıyordu.

Daha sonraki aşamada ise belirli meslek gruplarına uzun süreli vize verilmesi ve vize ücretlerinin yarıya indirilmesi gibi uygulamalar bulunuyor.

AB vizesi için başvuru ücreti 35 Euro’ya inecek

VİZEDE kolaylaştırma Türk vatandaşlarına ileride şu avantajları sağlayacak:

AB vizesi için başvuru ücreti, 60 euro yerine 35 euro olacak.

12 yaşından küçük çocuklar, emekliler, engelliler, öğrenciler, gazeteciler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve AB’de yakın akrabası bulunanlar vize ücretinden muaf tutulacak.

Vize başvurusunda talep edilen belge sayısını azaltan ve işlem süresini azami 10 gün olacak şekilde kısaltan anlaşmayla, işadamları ve TIR sürücüleri gibi AB’ye sık sık seyahat eden meslek grupları için uzun dönemli ve çok girişli vizeler verilecek.

Önce basitleştiriliyor sonra kolaylaştırılacak

TEMMUZ ayında başlatılması öngörülen ‘Vizelerin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılması’ süreci, muafiyet öncesinde hayata geçirilmesi öngörülen ‘Vizelerin Kolaylaştırılması’nın gecikmesi nedeniyle başlatılıyor. Türkiye üzerinden AB ülkelerine kaçak olarak geçen yabancıların Türkiye’ye iadesini öngören ‘Geri İade Anlaşması’nın AB tarafından imzalanmasına rağmen, Türkiye ‘Vizelerin tamamen kaldırılması’ için bir ‘müzakere’ süreci başlatılmasını ve bunun için AB Komisyonu’nun yetkili kılınmasını talep etmişti. AB ise henüz bu yetkilendirmeyi yapmadı. Bu nedenle, Türk vatandaşlarına vize kolaylığı uygulamasına geçilemedi. AB şimdilik ‘Basitleştirme’ uygulamasının hayata geçirilmesine karar verdi.

6 Mayıs 2011

AB Schengen' i Tartışıyor

AB Schengen'i Tartışıyor

AB'den Schengen için 'Etkin Sınır Güvenliği' önerisi geldi.

İtalya ile Fransa arasındaki Schengen krizi üzerine AB Komisyonu, serbest dolaşımın askıya alınması yetkisinin üye ülkelere değil, AB'ye ait olmasını öngören bir plan sundu. Vize politikasının AB'nin göç ve uyum politikalarıyla daha sıkı ilişkilendirilmesi istendi.

Yılbaşından itibaren Kuzey Afrika'dan İtalya'ya 26 binden fazla mülteciye Schengen vizesi vermesi ardından Fransa, İtalya'dan gelen trenleri göçmenlerin girişini önlemek için sınırda durdurarak kontrolden geçirdi. Schengen Antlaşması'na göre, Schengen üyesi ülkeler arasında rutin sınır kontrolleri kaldıran bu uygulama AB içinde sınır kontrollerini kaldıran Schengen Antlaşması konusunda tartışmalara yol açtı. Fransa ve İtalya, Schengen'in bazı durumlarda askıya alınıp sınır kontrolleri yapılabilmesini istedi.

Malmström, Schengen sisteminin zayıflatılmasına hiçbir şekilde izin verilemeyeceğini anlatırken, 'Schengen, koruyup savunmamız gereken olağanüstü bir kazanım. Tabii ki daha iyi değerlendirme, uygulama ve değişikliklerle daha iyi hale getirilebilir. Schengen'in belirli durumlarda askıya alınması yönünde bir mekanizmanın hayata geçirilmesi imkanını gözden geçireceğiz. Ancak bu sıkı koşullara bağlanıp, Avrupa düzleminde denetlenmeli' dedi.

SCHENGEN UYGULAMASI

Avrupa Birliği'ndeki Schengen Anlaşması'na göre, üyesi ülkeler arasında rutin sınır kontrolleri kaldırılırken, kamu düzeni için tehdit gördüğünde, belirli sınır bölgelerini geçici olarak kontrol edebildiği belirtildi. Üye ülkelerin önemli bir karşılaşma öncesi futbol holiganlarının seyahatini engellemek için sadece denetleme yaptığı, kamu düzeninin ne zaman tehlikede olduğuna üye devletler tek başlarına karar verdiği ifade edildi.

Malmström, Schengen Antlşaması'nın geçici olarak askıya alınmasıyla ilgili yeni bir düzenlemeye gidilmesi durumunda kararın AB düzleminde alınmasını istedi. Schengen düzenlemelerinde yapılacak herhangi bir değişikliğin ise AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor. Böyle bir süreç, uzun ve karmaşık olarak nitelendiriliyor çünkü Schengen sistemi Avrupa entegrasyonunun en merkezî öğelerinden biri. Malmström, AB dış sınırlarında güvenliğin de güçlendirilmesini isterken özellikle şu anda Kuzey Afrikalı mültecilerle bağlantılı olarak Avrupa'nın 'açık' olmasının önemli olduğunu bildirdi. Malmström, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Sınır güvenliği, bir Avrupa kalesi kuracağımız anlamına gelmiyor. İnsanların AB içinde uluslararası koruma aramaları her zaman için mümkün olmalı. AB'yi kesinlikle ihtiyacımız olan iş göçüne de açık tutmalıyız. Göçmenler Avrupa ekonomisi ve kültürüne önemli bir katkı sağlıyorlar. Yeni istihdam yaratıp, yeni fikirler ve yenilik getiriyorlar. İş dünyasında kendimizin kapatamadığı boşlukların kapatılmasına katkıda bulunuyorlar. Ayrıca toplumlarımızda yaşadığımız demografik sorunların üstesinden gelinmesine yardımcı oluyorlar. "

Brüksel'de AB İçişleri Bakanları Konseyi, önümüzdeki hafta bir özel oturumda bir araya gelerek Malmström'ün önerilerini tartışacak.

(Doğan Haber Ajansı) 05.05.2011 12:20