sun express etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sun express etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Eylül 2011

Taksim'den havalimanına yolcu taşımacılığında yeni dönem

İstanbul Taksim ile iki havalimanı arasındaki yolcu taşıma rekabetinde ilginç bir kapışmaya tanık oluyor.

Kapışmanın bir tarafı yıllardır yolcu taşımacılığı yapan Havaş, öteki tarafı ise Büyükşehir Belediyesi’nin ihalesi sonrasında piyasaya çıkan HAVATAŞ…

Taksim'den Atatürk ve Sabiha Gökçen havalanlarına yolcu taşıma işi yıllardan beri Havaş tarafından yapılırken geçen ay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın açtığı ihaleye girerek çok yüksek ödeme karşılığında hatta çalışma hakkı kazanan Günaydın Turizm burada havaalanlarına otobüs seferleri yapmaya başladı.

Pazara yeni giren Günaydın Turizm, müşteriyi kendisine çekmek için otobüslerine Havaş adını çağrıştıran biçimde Havataş adını yazdı.

Bunun üzerine Havaş, marka taklidi yapıldığı bunun da haksız rekabet neden olduğu ididasıyla konuyu yargıya taşıdı.

Ama Taksim'den havaalanlarına yolcu taşıma işi burada kalmadı.

Pazara yeni giren Günaydın Turizm'in sahibi Büyükşehir Belediyesi'ne verdiği yüksek meblağın Havaş'ın buradan çekilmesi, havaalanlarına taşıma işini yalnız kendisinin yapacağı için verdiğini savunarak Havaş'ın bu işi artık yapmaması gerektiği söyledi.

Havaş'çılar ise ihale sözleşmesinde yolcu taşıma işinde tekel oluşturulacağına ilişkin bir düzenleme olmadığını, kendilerinin yolcu taşıma konusunda özel izinleri olduğunu belirterek işe devam etti.

Bu durumda Havaş'ı devredışı bırakamayan Günaydın Turizm kullandığı otobüslerin üzerine Havaş'ı çağrıştıracak biçimde Havataş yazıp müşterileri kendisine çekmeye çalıştı.

Ancak buradan da beklenen sonuç çıkamayınca iş bu kez havaalanlarına gidecek yolcuların iki firma tarafından yoldan çevrilmesine dönüştü.

Şimdi iki firmanın otobüs görevlilerinden Havaş'çılar metrodan çıkan yolcuları, Havataş'çılar da Taksim yönünden gelen yolcuları kendi otobüslerine yönlendirmek için yoldan müşteri kapmak için bir biriyle yarışıyor.

3 Ağustos 2011

Enstrümanıma Dokunma!

Drum&Bass Magazine öncülüğünde başlatılan kampanyayla 'Enstrümanıma Dokunma' diyor.

Müzisyenler, dün yolladıkları basın bültenleriyle, enstrümanlarını uçağa almayan havayolu şirketlerine karşı 'Enstrümanıma Dokunma' kampanyası başlattıklarını duyurdu.

"Keyfi dayatmaya karşı birlik olup örgütlenmek, tüm müzisyenleri ilgilendiren bu konuda aynı yolda hareket etmek gerektiğine inanıyoruz" ifadesinin yer aldığı bültenle seslerini duyurmaya çalışan müzisyenler, uçak yolculuklarında yaşadıkları mağduriyeti dile getiriyor ve buna bir son verilmesini talep ediyorlar.

İşte 'Enstrümanıma Dokunma' kampanyası için hazırlanan bülten:

"Birçok firma, enstrümanların uçak kabinine alınmasına ya hiçbir şekilde izin vermiyor ya da ancak koltuk satın almak şartı ile izin veriyor. Kuralları çok iyi bilmeyen görevliler ne yazık ki saçma sapan gerekçeler öne sürüyorlar. Keyfi dayatmaya karşı birlik olup örgütlenmek, tüm müzisyenleri ilgilendiren bu konuda aynı yolda hareket etmek gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle Drum&Bass Magazine olarak müzisyenlerin başından geçen bu olayları gündeme getirmeye, devamında da çeşitli kampanyalarla sorun çözülene kadar mücadele etme yolunda ilk adımı atmaya karar verdik.

Son dönemde birçok firma müzisyenlerin enstrümanlarını uçağa almıyor veya bu konuda sorun çıkarıyor. Uygulamanın yeni alınan bir kararla yürürlüğe girdiğini açıklayan görevliler ve firma yetkilileri, Uluslararası Havacılık Kuralları'nı gerekçe gösteriyorlar. Ancak yurt dışındaki uygulamaları araştırdığımızda, ülkemizdeki firmaların uygulamalarıyla uzaktan yakından alakası olmadığını gördük. Belli ki firmalar, enstrümanların kabine alınması için müzisyenlerden ekstra ücret almak istiyorlar. Durumu kabullenmeyen müzisyenler ile görevliler arasında her seferinde sorun yaşanıyor ve mağdur olan taraf her seferinde müzisyenler oluyor.

Herhangi bir aykırı sesin çıkmaması, gelecekte diğer firmaların da aynı şekilde davranmasına ve müzisyenlerin daha büyük, daha saçma dayatmalarla karşılaşmalarına sebep olacaktır. Bu yüzden tüketici haklarına da aykırı olan bu durumun çözümü için yasal yollara başvurulmasının dışında, bir de yaşananların olabildiğince fazla gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz."